Sağlık Türkiye’de stratejik öneme sahip bir sektör olarak kabul edilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı tarafından 2004 yılında uygulamaya alınan “Sağlıkta Dönüşüm Programı” ile sağlık reformları ve sağlık yatırımları yapılmış, Ar-Ge ve inovasyona verilen teşviklerle Türkiye’nin sağlık sisteminde dünyaya örnek olacak önemli gelişmeler yaşanmıştır.
Sağlıkta Dönüşüm Programının başarıyla uygulanması sonucu Türkiye, kaliteli ve kolay erişilebilen sağlık hizmetleriyle son yıllarda uluslararası hastaların en çok tercih ettiği ülkelerden biri konumuna gelmiştir.
Covid 19 pandemisi nedeniyle pek çok gelişmiş ülkelerin sağlık sistemleri iflas ederken Türkiye gelişmiş sağlık sistemi, hastane yatırımları ve deneyimli doktorları ile pandemide başarılı bir sınav vermiştir. Bu dönemde 200 kadar ülkeye tıbbi malzeme ve ekipman yardımında bulunmuş, Covid’le mücadelede kendi aşısını üreten birkaç ülkeden biri olmuştur.
Bunlarla birlikte Türkiye, sağlık alanında iddialı bir kamu-özel işbirliği (PPP) programını başarıyla uygulamaktadır. Kamu-özel işbirliği uzmanlarına göre Türkiye, orta ve uzun vadeli kamu-özel işbirliği projelerinde en cazip ikinci küresel pazar konumundadır.
Türkiye’de 2014 yılında başlayan “Sağlıkta Dijital Dönüşüm” çalışmalarında oa büyük gelişmeler kaydedilmiştir. ABD merkezli HIMSS kuruluşunun akreditasyon kriterlerine göre Türkiye hastaneleri dijitalleşme başarısıyla Avrupa ülkelerini geride bırakmıştır.
Türkiye – Pakistan Dış Ticareti
Türkiye’nin Pakistan ile dış ticareti yıllara göre farklılık göstermektedir. İki ülke arasında ticaret hacmi 2011 yılında yaklaşık 1,1 milyar dolar ile en yüksek rakama ulaşmıştır. Süregelen yıllarda da inişli çıkışlı devam etmekle birlikte her iki ülke için de dış ticaret potansiyelinin hayli büyük olduğu bilinmektedir.
DEİK Türkiye-Pakistan İş Konseyi verilerine göre iki ülke arasında 1 milyar dolar civarında olan ticaret hacminin 2023 yılında 5 milyar dolara ulaşması hedeflenmektedir.